Maraş’ın birinci, ikinci ve üçüncü gelişim planı

Abone Ol


Milattan önce 2 bin ila 5 bin yılları arasında Hititlerle başlayan Maraş’ı hâkim olma, Geç Hititler, Asurlular, Medler, Urartular, Persler, Makedonyalılar, Seklefkoslar, Ermeniler, Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler, Araplar ve son olarak Türkler.

Tarihi kaynaklarda, onlarca medeniyetin hüküm sürdüğü Maraş en parlak dönemini Türklerin hâkimiyetiyle yaşadığı bilgisi yer almaktadır. Yani binlerce yıl geriden gelen medeniyetlerin en parlak ve gelişmiş çağı bin 086 yılında Selçuklu Türk Beyi Emir Buldacı’nın Maraş’ı fethiyle başlamıştır.

Tarihten örnek vererek makalemize başladık, Maraş bin 086’da Emir Buldacı Bey’in fethiyle medeni hayatına ilk adımı atmıştır. 

İkinci medeni hayat ve yerleşim 1337’de Dulkadiroğlu Beyliği’nin kurulmasıyla devam etmiştir.

Üçüncü gelişme harekatı ise 2014’de Büyükşehir olmamızla birlikte start almıştır. Başına ise Türkiye’nin en genç Büyükşehir Belediye Başkanı, yıllardır partisinde il başkanlığı yapmış, kenti ve kentliyi çok iyi tanıyan bir isim Fatih Mehmet Erkoç yüzde 70’e yakın oyla seçilerek gelmiştir.

Bundan önce belediye başkanlığı yapmış isimler tabiki kent için ellerinden geleni yapmıştır. Yalnız büyükşehirle ufuklar ve vizyonlar daha genişlemiş daha ümitli bir hal almıştır.

Geçtiğimiz hafta Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Erkoç’la inşası devam eden bazı hizmetleri gezdik. Gittiğimizde ekip başlarının birçoğunun memleketin insanı olduğunu birçoğunun da konusunda uzman il dışından geldiklerine şahit olduk. Her zaman şikâyet ediyorduk ya;  ‘uzman ekip gelmiyor diye’ Başkan Erkoç’un tanıtımıyla Türkiye’nin en iyi şehir plancıları, mühendislerini belediyede toplandığını gördük.

Başkan Erkoç danışmanları olduğunu hatta bazı projelerde uluslararası firmalardan fikir satın aldıklarını ve bunu da kent için yaptıklarını söyledi. Buda büyük bir gelişmeydi bizim için…

Makalenin başına tepelerin arkasında dedik; yaklaşık bin 500 konutlu Güneşevler Haziran’da bitiyor ve 3 yıl içerisindeki konut sayısının 10 bine çıkacağını öğrendik.

Tepe arasında Sümbüllü Vadisi yolunu görmeden önce hayal bile edemiyorduk. 6 şeritli yol doğuyla batıyı bir birine bağlayacak, Binevler’le Şehir merkezini süre olarak çok kıza zamana çekecek. Haziran’da bitecek.

Ağcalı vadisinde yine tepenin arasında belki de Türkiye’nin en renkli ve kapsamlı rekreasyon projesinin çalışmalarını yerinde gördük. Ankara’nın Dikmen’i olacak o proje Kahramanmaraş’a renk katacak.

Yine tepelerin arkasında ilk etabı biten ve mezbelelik alandan insanların nefes alacağı, ailesiyle hoş vakit geçireceği Menzelet Mesire alanının doğayla bütünleşmesini yaşadık.

Bu kez tepelerin önünde şehir merkezinden uzak bağı ve bahçesi olmayanlar için düşünülmüş hobi bahçelerini gezdik, kentin kanayan yarası haline gelen Sır barajının kirlenmesini önleyecek atık su arıtma tesisi inşaatını inceledik.

Kayak merkezi bu kışa yetişecek, yaz aylarında ise bölgeye taş evler yapılara yayla havası yaşatılacak. Dünya’nın en güzel rekreasyon projesi Ceyhan nehri kenarına işlenecek, yapay sahil projesi ihale aşamasına gelmiş. Biz sadece il merkezini sorduk, başkan Erkoç ara ara örnekler vererek ilçelere yapılan hizmetlerden de söz etti.

Büyükşehir Belediye başkanının anlattığı birkaç konu çok dikkatimi çekti. Önce ekip olarak Türkiye’nin en iyi ekibini topladıklarını belirtti. İkincisi ise kentteki bulvar sayısının bir iki yıl içerisinde yüzde 50 artacağıydı. Kenti doğudan batıya ulaştıran yeni bulvarlarla Kayseri çevre yoluna paralel üç beş yeni bulvar açılarak trafik büyük ölçüde rahatlatılacak. Ayrıca kentin etrafına dairesel bir çevre yolu yapılarak çevre yolundan şehir merkezine girişler sağlanacak. Hem Trabzon bulvarının hem de Şekerdere’nin trafiği büyük ölçüde düşecek. 

Diğer konu ise Avrupa Birliği projelerinden gelen kaynaklardı. Hizmetlerinin bazılarını bize anlattı örneğin Atık Su Arıtma tesisi, Sümbüllü yolu, Ağcalı Vadisi, ilçelere katı atık tesisleri gibi milyon dolar proje maliyetlerinin sadece belediye bütçesinden yapılamayacağını anladık. Bu çerçevede Avrupa Birliği fonlarını çok iyi kullandıklarını öğrendik.

Biz insanlara çok fazla şans vermiyoruz, yıllardır tarihimize ters bir şekilde davranıyoruz il olarak. Hep çevre illerden örnekler veriyoruz, değerlerine nasıl sahip çıktıklarını nedense unutuyoruz. 

Patronum Mehmet Yüzbaşıoğlu her zaman; ‘kavganın kimseye yararı yoktur, bardağın dolu tarafına bakıp idarecileri motive edelim. Yapıcı eleştirilerle onlara yol gösterelim’ der.

Bu kentte 21 yıldır görev yapan bir gazeteci olarak, çocukluğumda Hacı Ali Özal’ı meslek kariyerimde ise diğer belediye başkanları dönemini iyi bilenlerdenim. Artık çağ gelişirken insanların yaşam refahı yükselirken isteklerde değişiyor.
Kentin, garip gurebanın hakkını savunan, bir mazlum için binlerce kişiyi karşısına almaktan çekinmeyen, gerçekten yüreği bu memleket için atan bir belediye başkanımıza sahibiz. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mahir Ünal’ın söylediği gibi, gün birlik olma günüdür, çok güçlü olduğumuz bu dönemki siyasi harekatı iyi değerlendirip memleketin 4 yılını çok iyi geçirmeliyiz.

Bizden söylemesi, uygulaması hemşerilerimizden…